Bize Harun b. Abdullah, ona Hasan b. Sevvâr, ona Leys b. Sa'd, ona Muaviye b. Salih, ona Amr b. Kays Kindî, ona Asım b. Humeyd, Avf b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (sav) ile birlikte kalktım; önce misvak kullandı, sonra abdest aldı, sonra namaza durdu. Bakara suresini okumaya başladı, rahmet ayetine geldiğinde durur, rahmet dilerdi. Azap ayeti geçince yine durur ve Allah’a sığınırdı. Sonra rükuya gider, kıyamda kaldığı kadar da rükuda kalırdı. Rükuda: “Sübhâne zi'l-ceberûti ve'l-melekûti ve'l-kibriyâi ve'l-azameti (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)” der sonra secdeye varırdı. Secdesi de rükusu kadar uzun olurdu, secde de ise yine: “Sübhâne zi'l-ceberûti ve'l-melekûti ve'l-kibriyâi ve'l-azameti (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)” der, sonra ikinci rekata kalkar Âl-i İmrân suresini okur, sonra başka bir sure, (daha) sonra başka bir sure daha okur ve tüm rekatlarda da aynen böyle yapardı.
Açıklama: " سُبْحَانَ ذِى الْجَبَرُوتِ وَالْمَلَكُوتِ وَالْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)" dua cümlesi, hem rükuda hem secdede söylenebilir.
Ebu Dâvûd, Salat, 153.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25374, N001133
Hadis:
أَخْبَرَنِى هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ سَوَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا لَيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ قَيْسٍ الْكِنْدِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ عَاصِمَ بْنَ حُمَيْدٍ يَقُولُ سَمِعْتُ عَوْفَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ قُمْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَبَدَأَ فَاسْتَاكَ وَتَوَضَّأَ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى فَبَدَأَ فَاسْتَفْتَحَ مِنَ الْبَقَرَةِ لاَ يَمُرُّ بِآيَةِ رَحْمَةٍ إِلاَّ وَقَفَ وَسَأَلَ وَلاَ يَمُرُّ بِآيَةِ عَذَابٍ إِلاَّ وَقَفَ يَتَعَوَّذُ ثُمَّ رَكَعَ فَمَكَثَ رَاكِعًا بِقَدْرِ قِيَامِهِ يَقُولُ فِى رُكُوعِهِ « سُبْحَانَ ذِى الْجَبَرُوتِ وَالْمَلَكُوتِ وَالْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ » . ثُمَّ سَجَدَ بِقَدْرِ رُكُوعِهِ يَقُولُ فِى سُجُودِهِ « سُبْحَانَ ذِى الْجَبَرُوتِ وَالْمَلَكُوتِ وَالْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ » . ثُمَّ قَرَأَ آلَ عِمْرَانَ ثُمَّ سُورَةً ثُمَّ سُورَةً فَعَلَ مِثْلَ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Hasan b. Sevvâr, ona Leys b. Sa'd, ona Muaviye b. Salih, ona Amr b. Kays Kindî, ona Asım b. Humeyd, Avf b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (sav) ile birlikte kalktım; önce misvak kullandı, sonra abdest aldı, sonra namaza durdu. Bakara suresini okumaya başladı, rahmet ayetine geldiğinde durur, rahmet dilerdi. Azap ayeti geçince yine durur ve Allah’a sığınırdı. Sonra rükuya gider, kıyamda kaldığı kadar da rükuda kalırdı. Rükuda: “Sübhâne zi'l-ceberûti ve'l-melekûti ve'l-kibriyâi ve'l-azameti (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)” der sonra secdeye varırdı. Secdesi de rükusu kadar uzun olurdu, secde de ise yine: “Sübhâne zi'l-ceberûti ve'l-melekûti ve'l-kibriyâi ve'l-azameti (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)” der, sonra ikinci rekata kalkar Âl-i İmrân suresini okur, sonra başka bir sure, (daha) sonra başka bir sure daha okur ve tüm rekatlarda da aynen böyle yapardı.
Açıklama:
" سُبْحَانَ ذِى الْجَبَرُوتِ وَالْمَلَكُوتِ وَالْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)" dua cümlesi, hem rükuda hem secdede söylenebilir.
Ebu Dâvûd, Salat, 153.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 73, /2160
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Asım b. Humeyd es-Sekûnî (Asım b. Humeyd)
3. Ebu Sevr Amr b. Kays el-Kindî (Amr b. Kays b. Sevr b. Mazin)
4. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Ala Hasan b. Sevvar el-Beğavî (Hasan b. Sevvar)
7. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Abdest, abdest alırken misvak kullanmak
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, misvak kullanmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24944, N001030
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ إِبْرَاهِيمَ يُحَدِّثُ عَنْ عَلْقَمَةَ وَالأَسْوَدِ أَنَّهُمَا كَانَا مَعَ عَبْدِ اللَّهِ فِى بَيْتِهِ فَقَالَ أَصَلَّى هَؤُلاَءِ قُلْنَا نَعَمْ . فَأَمَّهُمَا وَقَامَ بَيْنَهُمَا بِغَيْرِ أَذَانٍ وَلاَ إِقَامَةٍ . قَالَ إِذَا كُنْتُمْ ثَلاَثَةً فَاصْنَعُوا هَكَذَا وَإِذَا كُنْتُمْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ فَلْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَفْرِشْ كَفَّيْهِ عَلَى فَخِذَيْهِ فَكَأَنَّمَا أَنْظُرُ إِلَى اخْتِلاَفِ أَصَابِعِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Halid b. el-Haris, ona Şube, ona Süleyman, ona İbrahim, ona da Alkame ve Esved'den (r.anhüma) nakledildiğine göre, ikisi Abdullah'ın evinde birlikte idiler. Abdullah: 'Onlar namaz kıldılar mı?' diye sordu. Biz de: 'Evet' dedik. Abdullah onlara imam oldu, ikisinin arasına durdu, ezan ve kametsiz olarak namaz kıldırdı sonra da: Üç kişi olduğunda böyle yapın üçten fazla olduğunuzda sizden biriniz imam olsun ve ellerini uyluklarının üzerine koysun. Sanki ben, Rasulullah'ın (sav) parmaklarını bitiştirip dizlerinin üzerine koyduğunu görür gibiyim.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 1, /2153
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24946, N001031
Hadis:
أَخْبَرَنِى أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الرِّبَاطِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرٌو - وَهُوَ ابْنُ أَبِى قَيْسٍ - عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ عَدِىٍّ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ وَعَلْقَمَةَ قَالاَ صَلَّيْنَا مَعَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ فِى بَيْتِهِ فَقَامَ بَيْنَنَا فَوَضَعْنَا أَيْدِيَنَا عَلَى رُكَبِنَا فَنَزَعَهَا فَخَالَفَ بَيْنَ أَصَابِعِنَا وَقَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Said er-Ribatî, ona Abdurrahman b. Abdullah, ona Amr b. Ebu Kays, ona ez-Zübeyr b. Adi, ona İbrahim, ona da el-Esved ve Alkame'den (r.anhüma) rivayet edildiğine göre, şöyle demişlerdir: 'Abdullah b. Mesud ile beraber onun evinde namaz kılmıştık, aramıza durdu, biz ellerimizi dizlerimiz üzerine koyunca, onları indirdi ve ellerimizi birbirine bitiştirip dizlerimiz arasına koydu ve şöyle dedi: 'Rasulullah'ı (sav) böyle yaparken gördüm.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 1, /2153
Senetler:
()
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24949, N001032
Hadis:
أَخْبَرَنَا نُوحُ بْنُ حَبِيبٍ حَدَّثَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ عَلَّمَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ فَقَامَ فَكَبَّرَ فَلَمَّا أَرَادَ أَنْ يَرْكَعَ طَبَّقَ يَدَيْهِ بَيْنَ رُكْبَتَيْهِ وَرَكَعَ فَبَلَغَ ذَلِكَ سَعْدًا فَقَالَ صَدَقَ أَخِى قَدْ كُنَّا نَفْعَلُ هَذَا ثُمَّ أُمِرْنَا بِهَذَا يَعْنِى الإِمْسَاكَ بِالرُّكَبِ .
Tercemesi:
Bize Nuh b. Habib, ona İbn İdris, ona Asım b. Küleyb, ona Abdurrahman b. el-Esved, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud'dan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: 'Rasulullah (sav) bize namazı şöyle öğretti; Kalkıp tekbir aldı, rükûa varacağında ellerini birleştirip iki dizi arasına koydu ve rükû yaptı. Bu hadise Sa'd'a ulaşınca şöyle dedi: 'Kardeşim doğru yapmıştır. Biz böyle yapardık sonra rükûda dizleri tutmakla emrolunduk.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 1, /2153
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Abdurrahman b. Esved en-Nehaî (Abdurrahman b. Esved b. Yezid b. Kays)
4. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. Ebu Muhammed Nûh b. Habîb el-Kuvmesî (Nûh b. Habîb)
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24950, N001033
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ أَبِى يَعْفُورٍ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ صَلَّيْتُ إِلَى جَنْبِ أَبِى وَجَعَلْتُ يَدَىَّ بَيْنَ رُكْبَتَىَّ فَقَالَ لِى اضْرِبْ بِكَفَّيْكَ عَلَى رُكْبَتَيْكَ . قَالَ ثُمَّ فَعَلْتُ ذَلِكَ مَرَّةً أُخْرَى فَضَرَبَ يَدِى وَقَالَ إِنَّا قَدْ نُهِينَا عَنْ هَذَا وَأُمِرْنَا أَنْ نَضْرِبَ بِالأَكُفِّ عَلَى الرُّكَبِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Ebu Avane, ona Ebu Cafer, ona da Musab b. Sa'd'dan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Babamın yanında namaz kıldım ve rükûda ellerimi dizlerimin arasına koymuştum. Babam bana ellerini dizlerinin üzerine koy dedi. Bir başka sefer yine aynen yapmıştım da elime vurarak şöyle dedi: 'Böyle yapmak bize yasaklandı, ellerimizi dizler üzerine koymakla emrolunduk.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 1, /2154
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
3. Ebu Ya'fûr Vekdân el-Abdî (Vekdân b. Ebu Vekdân)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24952, N001034
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِى خَالِدٍ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ عَدِىٍّ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ رَكَعْتُ فَطَبَّقْتُ فَقَالَ أَبِى إِنَّ هَذَا شَىْءٌ كُنَّا نَفْعَلُهُ ثُمَّ ارْتَفَعْنَا إِلَى الرُّكَبِ .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Yahya b. Said, ona İsmail b. Ebu Halid, ona ez-Zübeyr b. Adi, ona da Musab b. Sa'd'dan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Namaz kılıp rükûda ellerimi iki dizimin arasına koymuştum da babam bana şöyle dedi: 'Bu yaptığın şekilde önceden yapardık sonra ellerimizi dizlerimiz üzerine koymakla emrolunduk.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 1, /2154
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Zürare Musab b. Sa'd ez-Zührî (Musab b. Sa'd b. Ebu Vakkas b. Üheyb)
3. Ebu Abdullah Zübeyr b. Adi el-Hemdanî (Zübeyr b. Adî)
4. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25020, N001065
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ حَدَّثَنَا خَالِدٌ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا مُوسَى قَالَ إِنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا وَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ الإِمَامُ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَرَأَ ( غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ وَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعِ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُو وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ سَلاَمٌ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ سَلاَمٌ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ سَبْعَ كَلِمَاتٍ وَهِىَ تَحِيَّةُ الصَّلاَةِ » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Hâlid, ona Said, ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hittân b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre o, Ebu Musa’nın şöyle dediğini dinlemiştir: Allah’ın Nebisi (sav) bize bir hutbe verdi. Bize sünnetimizi (yolumuzu) açıkladı, namazımızı öğretti ve şöyle buyurdu: “Namaz kıldığınız zaman saflarınızı dosdoğru tutun, sonra biriniz size imam olsun, imam tekbir getirdiği zaman siz de tekbir alın, o, “Gazaba uğramışların ve yolunu sapıtmışlarınkine değil” ayetini okuduğu zaman, siz de: âmin deyin, Allah duanızı kabul edecektir. O, tekbir alıp rükûa vardığında siz de tekbir alıp rükûa varın. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce kalkar.” Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: “Böylelikle o, ötekinin yerine geçer.”
İmam semiallahu limen hamideh dediğinde, siz de: Allahumme Rabbena ve leke’l hamd:Allah’ım, Rabbimiz hamd yalnız Sanadır, deyiniz, Allah sizin duanızı işitir (kabul eder). Çünkü şüphesiz Allah, nebisinin dili üzere: Semiallahu limen hamideh:Allah kendisine hamd edeni işitmiştir, buyurmuştur. İmam tekbir alıp secdeye vardığı zaman siz de tekbir alıp secdeye varınız, şüphesiz imam sizden önce secdeye varır ve sizden önce kalkar. Allah’ın Nebisi (sav): “İşte bu ona karşılıktır” buyurdu. Oturuş halinde ise sizin her birinizin ilk söyleyecekleri sözler şunlar olsun: “Ettahiyyâtu, ettayyibâtu, es-selavâtu lillahi, selamun aleyke eyyuhen nebiyyu, ve rahmetullahi ve barekâtu, selamun aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, eşhedu en lâ ilahe illallah ve eşhedu enne muhammeden abduhu ve rasuluh: Tahiyyât (selamlar), tayyibât (pek güzel dilekler, itaat ve ibadetler), salavât (pek güzel dualar) Allah’a mahsustur, Selam sana ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve bereketleri de. Selam bizlere ve Allah’ın salih kullarına. Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına şahitlik ederim, Yine Muhammed’in onun kulu ve Rasulü olduğuna da şahitlik ederim. İşte bunlar yedi kelime olup, namazın oturuşundaki tahiyye (selam) budur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 23, /2156
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
7. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, cemaatle
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25750, N001173
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ أَبُو قُدَامَةَ السَّرْخَسِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنِى قَتَادَةُ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ الأَشْعَرِىَّ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَعَلَّمَنَا سُنَّتَنَا وَبَيَّنَ لَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « أَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ ( وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ وَإِذَا كَبَّرَ الإِمَامُ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعِ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ثُمَّ إِذَا كَبَّرَ الإِمَامُ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Said Ebu Kudame es-Serahsî, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre el-Eşarî dedi ki: Rasulullah (sav) bize bir hutbe verip sünnet(ler)imizi öğretti, nasıl namaz kılacağımızı açıkladı ve şöyle buyurdu: “Saflarınızı doğru tutunuz. Sonra biriniz size imam olsun. O Allahu Ekber dedi mi, siz de tekbir alınız. O, “veleddâllîn” deyince, siz âmin deyiniz, Allah duanızı kabul edecektir. İmam tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alarak rükûa gidiniz. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) devamla şöyle buyurdu: Böylece o buna karşılık olur. (O, sizden önce rükûa varıp, sizden önce kalkınca, sizin de ondan sonra rükûa varıp ondan sonra kalkmanız suretiyle rükû süreleriniz aynı olur.) İmam Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir, deyince, siz de: Rabbenâ leke’l-hamd:, Rabbimiz hamd sana mahsustur, deyiniz. Allah da sizin hamdinizi işitecektir. Şüphesiz aziz ve celil Allah, Nebi’sinin (sav) dili ile: Semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti, buyurmuştur. Daha sonra imam tekbir alıp secdeye varınca siz de tekbir alıp secdeye varınız. İmam sizden önce secdeye varır ve sizden önce (secdeden) kalkar.” Allah’ın Nebi’si (sav) (devamla) buyurdu ki: İşte bu (gecikmeniz) ona (onun sizden önce secdeye varıp secdeden kalkmasına) karşılıktır. Oturma sırasında ise, her birinizin ilk olarak söyleyeceği söz şu olsun: Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, es-selâmu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu es-selamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-sâlihin. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh: Bütün hoş ve temiz ibadetler, övgüler, dualar Allah’a mahsustur. Selam sana ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve bereketleri de üzerine olsun. Selam bizlere ve Allah’ın salih kullarına, şehadet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 101, /2163
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Ebu Kudame Ubeydullah b. Saîd el-Yeşkurî (Ubeydullah b. Saîd b. Yahya)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277295, N001030-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ إِبْرَاهِيمَ يُحَدِّثُ عَنْ عَلْقَمَةَ وَالأَسْوَدِ أَنَّهُمَا كَانَا مَعَ عَبْدِ اللَّهِ فِى بَيْتِهِ فَقَالَ أَصَلَّى هَؤُلاَءِ قُلْنَا نَعَمْ . فَأَمَّهُمَا وَقَامَ بَيْنَهُمَا بِغَيْرِ أَذَانٍ وَلاَ إِقَامَةٍ . قَالَ إِذَا كُنْتُمْ ثَلاَثَةً فَاصْنَعُوا هَكَذَا وَإِذَا كُنْتُمْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ فَلْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَفْرِشْ كَفَّيْهِ عَلَى فَخِذَيْهِ فَكَأَنَّمَا أَنْظُرُ إِلَى اخْتِلاَفِ أَصَابِعِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Alkame ve Esved (r.anhüma)’dan nakledildiğine göre, ikisi Abdullah’ın evinde birlikte idiler. Abdullah: “Onlar namaz kıldılar mı?” diye sordu. Biz de: “Evet” dedik. Abdullah onlara imam oldu, ikisinin arasına durdu, ezan ve kametsiz olarak namaz kıldırdı sonra da: Üç kişi olduğunda böyle yapın üçten fazla olduğunuzda sizden biriniz imam olsun ve ellerini uyluklarının üzerine koysun. Sanki ben, Rasûlullah (s.a.v)’in parmaklarını bitiştirip dizlerinin üzerine koyduğunu görür gibiyim
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 1, /2153
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
7. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277296, N001032-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا نُوحُ بْنُ حَبِيبٍ حَدَّثَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ عَلَّمَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ فَقَامَ فَكَبَّرَ فَلَمَّا أَرَادَ أَنْ يَرْكَعَ طَبَّقَ يَدَيْهِ بَيْنَ رُكْبَتَيْهِ وَرَكَعَ فَبَلَغَ ذَلِكَ سَعْدًا فَقَالَ صَدَقَ أَخِى قَدْ كُنَّا نَفْعَلُ هَذَا ثُمَّ أُمِرْنَا بِهَذَا يَعْنِى الإِمْسَاكَ بِالرُّكَبِ .
Tercemesi:
Abdullah b. Mes’ud (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bize namazı şöyle öğretti; Kalkıp tekbir aldı, rükû’a varacağında ellerini birleştirip iki dizi arasına koydu ve rükû’ yaptı. Bu hadîse Sa’d’a ulaşınca şöyle dedi: Kardeşim doğru yapmıştır. Biz böyle yapardık sonra rükû’da dizleri tutmakla emrolunduk
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 1, /2153
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Abdurrahman b. Esved en-Nehaî (Abdurrahman b. Esved b. Yezid b. Kays)
4. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. Ebu Muhammed Nûh b. Habîb el-Kuvmesî (Nûh b. Habîb)
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs